İlişkilerde sağlıklı ve mutlu cinsel yaşam nasıl sağlanabilir?
Evlilik yaşantısında sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamın anahtarı iletişimdir. Eşlerin en mahrem duygu ve düşüncelerini birbirine açabilmesi için, karşılıklı güvenin ve açık iletişimin olduğu samimi bir ilişki içinde olmaları gerekir. Eşler birbiri ile olabildiğince fazla konuşmalıdır. Birbirini tanıdıkça ve eşine güvendikçe insan nasıl hissettiğini, neyi istediğini ve istemediğini daha rahat bir şekilde söyleyebilir; nelerden hoşlandığı, neyi hayal ettiği konusunda kendini daha fazla açma eğiliminde olur. Yüzeysel, gündelik konular hakkında konuşmak ilişkinin arkadaşlık boyutunu geliştirir ancak doyum verici, sağlıklı mutlu bir cinsel yaşam için yeterli değildir. Gerçekten samimiyet ve duygusal yakınlık kurmak için daha derine inmek, en içte yaşananları açmak önemlidir. Cinsel yakınlık, eşler arasında devam eden bir keşif sürecidir, hemen olmaz ve zaman alır.
Her iki taraf için de doyum veren uyumlu bir cinsel yaşam için eşler cinsellikle ilgili istek ve beklentilerini birbiri ile açıkça konuşabilmelidir. Ne istediği, neyi istemediği konusunda açık ve dürüst olmak gerekir. Sırf karşı taraf istiyor diye kendisini zora sokan bir şeyi kabul edip sürdürmek, ya da kendi beklentilerini iletmeden eksikliği yaşamaya devam etmek doğru değildir. Eşler arasındaki cinsel ilişkide bir şeylerin yanlış gitmesi veya karşılanmamış beklentiler zaman içinde evliliğe zarar verebilir. Bunların üstünü örtmek, ertelemek yerine nazikçe, karşıdakini incitip kırmadan kendini iletmek gerekir.
Evlilikte cinsel hayatın iyi gitmesi iki tarafın da sorumluluğudur, cinsellik ve romantizmin canlı tutulmasını birbirinden bekleme yanlışına düşülmemelidir. Eşlerin birbirine ilgi ve yakınlık göstermesi, şefkati hissettirmek, cinsel ilişki dışında günlük yaşamda sık sık birbirine sarılmak, kucaklaşmak gibi bedensel temas, el ele tutuşmak, sevgi öpücüğü ve sevgi sözcükleri ile birbirine olan yakınlığı canlı tutmak eşlerin arasındaki yakınlığı geliştireceği gibi sağlıklı bir cinsel yaşama da zemin oluşturacaktır. Özellikle kadınların cinsel isteği bu tür duygusal uyarımlardan çok etkilenir, sevildiğini ve bağlı olduğunu hissetmek kadının cinsel istek düzeyine etki eder.
Evlilik yaşamı boyunca eşlerden biri cinsellik isterken diğerinin istemediği zamanlar kaçınılmaz olarak olacaktır. İki insanın her zaman aynı istek düzeyinde olması beklenemez, eşlerin birbiriyle eşleşen dürtülere sahip olması da aslında nadirdir. Farkı telafi etmek için diğerinin kendisi ile aynı olmasını beklemek yerine birbirine uyum göstermek, kendi tercihinden taviz vererek orta noktada buluşabilmeyi başarmak gerekir. İstek düzeyi, libidosu yüksek olan eş beklemeyi, sabretmeyi ve eşini etkileyen unsurları öğrenmeli, bu süreçte beklentilerini gerçekçi seviyeye çekebilmelidir. Libidosu düşük olan eş de karşısındakine ayak uydurmayı, eşine uyum sağlayacak şekilde gerçekçi bir düzeye gelebilmeyi öğrenmelidir.
