Gençlerde Kendilik Farkındalığı
KENDİNİ TANIMAK- Kendini ne kadar iyi tanıyorsun?
Her birey biriciktir. Olumlu ve olumsuz tüm özellikleriyle değerlidir. Gençlerin kendisine yönelik bu farkındalığı ilişkileri düzenlemekte fayda sağlamaktadır.
Genç bir birey olmak dışarıdan kolay gibi görünebilir, ancak aslında gençlerin uğraşmak zorunda oldukları birçok zorluk vardır. Yeni bir kimlik geliştirmek, bir yetişkin olmaya doğru yola çıkmak, arkadaşlar arasında bir yer bulmak, popüler olmaya çalışmak, akademik görevleri devam ettirirken bir yandan bir takım yetenek alanları bulmaya çalışmak… Hepsi birbirinden zor ve 13-18 yaşındaki bir insanın kolayca yapamayabileceği şeyler… Gençlerimizin unutmaması gereken en önemli konulardan biri her birinin çok değerli olduğu… Her birey biriciktir ve değerlidir. Her konuda çok başarılı olmasına gerek yoktur değerli olması için. Akademik konular zaman zaman sarsılabilir, akranlarla ilişki kurmak her zaman kolay olmayabilir, zaman zaman hayal kırıklıkları yaşanabilir.. Ne olursa olsun sen değerlisin ve bunun farkında ol!
Ergenlik
Ergenlik, çocukluk ve yetişkinlik dönemi arasında yer alan, bireyi yetişkin olmaya hazırlayan, birçok fiziksel, biyolojik, psikolojik, gelişimsel ve sosyal değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Kızlarda 11-12, erkeklerde 13-14 yaşlarında, önce birtakım fiziksel değişiklerin gözlenmesi ile ortaya çıkar. Kızlarda göğüslerin büyümesi, erkeklerde ses kalınlaşması gibi değişiklikler ortaya çıkar ve büyüme gelişme oldukça hızlanır. Boy hızlı bir uzama dönemine girer ve vücut artık bir yetişkin vücudu haline gelmek için gelişmeye başlar. Ergenlik dönemi dışarıdan kolay bir dönem gibi görünmesine rağmen aslında bireyin kendisi için çok kolay bir dönem değildir. Çünkü bu dönemde vücutta aniden oluşan değişiklere uyum sağlamak çok kolay olmayabilir. Bu dönemde soyut düşüncenin de artık gelişmesiyle genç çocukluktan daha farklı, daha kapsamlı düşünebilme ve hayatı sorgulamaya başlar. Artık çocukluğun geride kaldığını anlamaya başlar, ancak bir yandan da yetişkin olma düşüncesi onu korkutur. Beyin gelişimi ergenlik sürecinde belirgin değişiklerden geçtiği için ergen artık daha kapsamlı düşünebilmeye başlar, ancak duygularının yoğunluğu artmıştır. Ani öfkelenmelere başlar ve genellikle öfkesini dizginlemekte zorlanır. Ergenlik döneminin genç birey açısından belki de en zorlu özelliği yeni bir kimlik gelişimi sürecidir. Ergenliğin ilerlemesiyle birlikte, genç nasıl biri olduğunu, hayattaki amacını, yaşamın anlamını, bu yaşamda kendini nasıl konumlandıracağını, ideallerini oluşturmaya başlar. Yeni bir kimlik oluşturmak genç birey için oldukça zor bir görevdir. Bu dönemde akranlarla ilişkiler oldukça önemli bir yer tutmaya başlar. Genç birey için akranları arasında kabul görmek, sevilmek ve bir yer edinmek son derece önemlidir. Bazen bu yeri edinebilmek için ailesinin değer yargılarıyla çatışan davranışlar içine bile girebilir. Ergenlik döneminde gruplaşmalar, belli bir ideal ya da ülkü çevresinde toplanmalar ortaya çıkmaya başlar. Yeni kimlik oluşumu döneminde akranlarla ilişkiler, sosyal kabul görme ve aileyle ilişkileri sürdürme etkili olur.
Ergen, artık anne ve babasından duygusal olarak biraz uzaklaşır, onların kuralları ve sınırlarını zorlamaya başlar. Anne ve babasının isteklerine değil, akran grubunun isteklerine uymaya daha gönüllü olur.
Ergenlik 13-21 yaş arasında yaşanan biyolojik, psikolojik ve sosyal birçok değişimin yaşandığı bir süreçtir. Bu sürecin sonunda genç birey kendine yeni bir kimlik geliştirmiş, hayata karşı bir duruşu ve sürekliliği olan ve geleceğe yönelik hedefleri bulunan genç bir yetişkin haline gelir.
Ergenlikte toplumun da bireyden beklentilerinde farklılıklar oluşur. Çocuklukta çok da önemsenmeyen davranışlar, konuşma biçimi, sorumlukların yerine getirilmesi gibi konular toplumsal bir beklenti haline gelir.
DUYGULARI TANIMAK
Duyguların mı seni yönetir, sen mi duygularını yönetirsin?
Hepimiz yaşamın içinde birçok farklı durum yaşarız ve bu durumlara karşı birçok farklı duygu hissederiz. Kimi zaman öfke, kimi zaman şaşkınlık, kimi zaman mutluluk… Duygularımızı fark etmek ve ifade etmek önemlidir. Çünkü fark eder ve davranışlarımızı ona göre düzenlersek duygularımızın kontrolü bizde olur. Örneğin; evde anne babamızla bir sorun yaşadığımızda öfkelenmemiz normaldir. Öfkelendiğimizi fark edip “şu an çok sinirlendim, sakinleştikten sonra konuşalım “ demek bizi farklı bir sonuca götürürken, o anda öfkeyle ağzımıza gelen her şeyi söylemek, bağırıp çağırmak ve kalpleri kırmak çok daha farklı bir yere götürür.)
Duyguları Yönetmek
Öfke, üzüntü, korku, mutluluk, sevgi, şaşkınlık, iğrenme, utanç gibi duygular, tüm insanların yaşadığı temel duygulardır. Hayatın içerisinde yaşadığımız durumlar karşısında birçok olumlu-olumsuz duygu hissederiz. İlişkilerimizde beklentiler karşılıklı gerçekleşiyorsa olumlu duygularımız olur ancak beklentilerin anlaşılmadığı ve karşılanmadığı durumlarda olumsuz duygular ortaya çıkar ve bu duygularla baş etme becerimiz yetersiz kalırsa yaşamımızda olumsuzluklar artar ve çatışmalar gerçekleşebilir.
Bu beceriyi kazanmış kişiler;
Duygularını fark eder.
Duygularıyla başa çıkar.
Kendisini motive eder.
Başkalarının duygularını fark eder.
İlişkilerini yürütebilir.
Bazı olaylar karşısında bazı duygular hissederiz ve bu duyguların ortaya çıkması kısa bir sürede gerçekleşir. İlişkilerimize yön vermek ve duygularımızın kontrolünü ele almak için duygularımızı davranışa dökmeden önce düşüncelerimizi iyi analiz etmeliyiz.
Örneğin; evde anne ve babanla bir sorun yaşadığında öfkelenmen oldukça normaldir. Öfkelendiğini fark edip “şu an çok sinirlendim, bana biraz vakit verin, sakinleştikten sonra konuşalım “ demek seni farklı bir sonuca götürürken, o andaki öfkeyle ağzına gelen her şeyi söylemek, bağırıp çağırmak ve kalp kırmak seni çok daha farklı bir yere götürecektir.
‘Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru miktarda, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir.’ Aristo
DAVRANIŞLARIN SORUMLULUĞUNU ALMAK
Özgür olmanın yolu davranışlarının sorumluluğunu almaktan geçiyor.
Para yönetimi, zaman yönetimi, akademik başarı, arkadaşlarla geçirilen zamanın niteliği, internet kullanımı vb. alanlarda kendi davranışının sorumluluğunu alma konusundaki farkındalık. Özgür olmanın yolu davranışlarının sorumluluğunu almaktan geçiyor. Arkadaşlarınla daha çok vakit geçirmek, sevdiğin bir sanatçının konserine gitmek, desteklediğin takımın maçına arkadaş grubunla katılmak gibi aktiviteler ve daha birçokları… Belki de en çok keyif aldığın etkinlikler bunlar… Ama ailen “hayır, önce derslerin” mi diyor? Ya da internette çokça zaman geçirdiğin için yapman gerekenler eksik kaldı ve ailen “önce sorumlulukların” mı diyor? O halde eğer sen okulla ilgili görevlerini, akademik başarını, evdeki sorumluluklarını ve paranı ve zamanını akıllıca yönetirsen keyifli aktiviteler için hem zamanın hem de ailenden bunları isteme hakkın olacaktır. Unutma önce sorumlulukların gelir, onları iyi yönetirsen özgür hissettiğin aktiviteleri hak edersin...
Henüz kendi hayatının maddi ve duygusal sorumluluğunu eline almamış genç bireyler için sorumluluk ve özgürlük arasındaki dengeyi kurmak çok kolay olmayabilir. Ergenlikle beraber oldukça önemli hale gelen akran ilişkileri, bireyin akranlarıyla daha fazla zaman geçirmek istemesine, akranlarının konuşma ve davranış şekillerinden daha fazla etkilenmesine, en çok keyif aldığı zamanların akranlarla beraber geçirilen zamanlar olmasına neden olur. Ancak bireyin bu dönemde uğraşmak zorunda olduğu başka sorumluluk alanları da vardır. Bu alanlardan en önemlisi de akademik yaşamın iyi yönde devam ettirilmesidir. Spor ya da başka sanat dallarıyla uğraşan gençlerde okulun yanında bu ilgi alanlarındaki sorumluluklar da önemlidir. Bu dönemde ergen eğer sorumluluk ve özgürlük dengesini iyi tutturamazsa akademik başarı sarsılabilir ya da önceden oldukça başarılı olduğu sanat dalında becerisi gerileyebilir. Anne ve babalar bu dönemde gencin sürekli akran ilişkilerine yoğunluk vermesinden ve asıl sorumluklarını geri planda bırakmasından yakınabilir.
Her konuda olduğu gibi akran ilişkileri konusunda da hayatımızın dengesini kurabilmemiz önemlidir. Ergen kendi sorumluluklarını, okul devamını, ders çalışmasını, ödev sorumluluğunu ya da ilgi alanlarındaki görevlerini doğru denge kurarak iyi götürebilirse, akran ilişkileri ve keyifli zamanlar için de fırsatı ve hakkı olacaktır.